2013’te pilav bile yapamazken, gelinen noktada Michelin alırım

26 Eylül 2023
Yaşam, Yeme İçme

Eylül 2013’te (10 yıl önce), spora başladığım dönemde (onun yazısı da şurada) kendi yemeklerimi yapmaya başlamıştım. O zamana kadar ekmeğin arasına bir şeyler koyabilmek dışında mutfakta varlık göstermediğim için pilav, hatta basit bir makarna bile yapamıyordum.

cooked dish on gray bowl

O zaman biraz da mecburiyetten başladığım bu alışkanlığı 10 yıldır sürdürüyorum. 2020’den sonra da iyice perçinlendi.

10 bin saat kuralına göre bir hesap yapacak olursak;

Günde 1 saatten uzun süre yemek yaptığım günler, hiç yemek yapmadığım günlerden fazla olduğu ve nadiren günde 2 saat yemek yaptığım günler de olduğu için ortalama olarak günde 1 saat yemek yaptığım varsayımı ile rahatlıkla 10 yılda 365 gün x 10 = 3650 saat yemek yaptığımı iddia edebilirim. Bu hesapla, yemek yapmakta uzman olmak için 17 yıldan biraz daha fazla zamana ihtiyacım var.

YouTube yemek listemden…

Şaka bir yana, yemek yapmayı, yemeği yemekten çok seviyor olabilirim. Hazırlık aşamasından, yemeği yaparkenki çabaya ve hatta yemeye hazır olana kadarki bekleme süresinden bile keyif alıyorum. Bunu bir yük gibi görmediğim için bu süreç genellikle son derece heyecanlı oluyor benim için.

Basit yemeklerin yanı sıra, çok kapsamlı, saatler alan, bol aşamalı komplike yemekler ve tatlılar da yapıyorum. Bunların çoğunu tariflerle yapıyorum tabi. Mümkün olan en pratik ve lezzetli yöntemle yapmaya çalışıyorum.

Bir yemekle uzun saatler uğraştığım için iyi olacağını düşünmüyorum. Mümkün olduğunda kısa sürede pratik ve lezzetli yemekler yapmanın da mümkün olduğunu öğrendim. Yemek yapmayı da gözümde büyütmüyorum. Birisi 10 yıl önce günün birinde çok basit şekilde evde baklava yapacağımı söylese inanmazdım mesela. Kolay bir şey olduğunu düşünerek, zor tariflerde bile, ona harcayacağım çabayı alacağım lezzetin karşılığında küçük gördüğüm için bana hiç zor gelmeden yemek yapıyorum. Bunu yaparken, zaten her biri ayrı ayrı tadıldığında çok lezzetli olan malzemeleri “ürün” olarak görmüyorum, hissediyorum.

Ezberimde çok geniş bir repertuvarım yok, -önümüzdeki 17 yıl daha uzmanlık alanım olmadığı için- öyle bir iddiam yok henüz. Fakat ezberimdeki ve pratiğini çok fazla yaptığım yemekleri de çok iyi yapıyorum. Yeni yemekler denemeyi ve çıkacak sonucu beklemeyi de bir hayli seviyorum.

Bugüne kadar “yenmeyen” yemeğim olmadı. Bu benim için önemli bir ölçüt. Çünkü yenmeyen yemeği olanlar tanıyorum. 😂

Bu yolculukta bana faydası olan site ve YouTube kanalları saymakla bitmez. Nefis Yemek Tarifleri, ye-mek.net, yemek.com gibi siteler ve kişisel yemek bloglarını sık sık ziyaret ediyorum. Google karşıma hangisini çıkarırsa, yapmak istediğim yemeği oradan bakıp yapıyorum genelde. Bazen bir filmde, bir dizide ya da vlogda denk geldiğim yemeği o sırada canım çekebiliyor. Her zaman “yemek tarifi sitesini açayım ve bugün ne yapacağıma karar vereyim” şeklinde olmuyor yani.

Safari okuma listemden.

Safari okuma listemden…

Yemekleri kaydettiğim özel bir YouTube listem de var, sürekli yapmadığım ama yapıp çok sevdiğim, kaybolmasını istemediğim yemekleri burada tutuyorum yıllardır. Telefonumun tarayıcısındaki okuma listesinde de aynı listenin YouTube dışındaki web sitelerinin bağlantıları için olan versiyonu var. YouTube listemde biraz daha kapsamlı yemekler var haliyle, videosuz anlamanın biraz zor olduğu tarifler.

Bu yazıyı yazdığım gün, yandaki Safari okuma listemde de görünen dolmayı yapmıştım, tesadüf. E hep fine dining olmaz, arada mıhlama da yemek lazım.

Yemek yeme ihtiyacı duyduğum süre boyunca yemek yapmaya devam edeceğim gibi görünüyor. Koşullar ne olursa olsun, yemek yapmayı, yemeyi, yedirmeyi seviyorum ve seveceğim galiba.

Bu da blogdaki “yemek yapmakla” alakalı ilk yazım olabilir. Yemek ile ilişkimi hiç anlatmamıştım sanırım, bu burada dursun.

İyi olunan konularda fazla alçakgönüllülüğün zararlı olabileceğini düşündüğümden; 17 yıl sonra Mişlen‘le güncellerim yazıyı. Yıldızı olmasa bile lastiği olur. 👍

26.9.23 tarihinde blog.numancebi.com adresinde yayımlanmış olan "2013’te pilav bile yapamazken, gelinen noktada Michelin alırım" başlıklı bu yazı izinsiz kopyalanamaz, kaynak belirtilmeksizin alıntılanamaz. Gerektiği durumda lütfen e-posta ile izin isteyiniz. Hassasiyetiniz icin teşekkür ederim. Web ve uygulama arayüz tasarımı, UX danışmanlığı veya başka bir tasarımsal ihtiyacınız varsa kişisel siteme göz atın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.