Şu sıralar Ekşisözlük, DH gibi birçok platformda Starbucks’ın fiyat politikaları sebebiyle eleştirildiğine denk geliyorum. Birçok kişi eleştirilere yanıt olarak neden Starbucks’ı tercih ettiklerine dair kendi gerekçelerini yazmışlar ama ben bir anımı paylaşarak buna yanıt vermiş olayım.
Türkiye’de o amaçla kullanmasam da Avrupa’daki neredeyse tüm ülkelerde 2-3 Euro‘ya bir kahve alıp 1-2 saat yüksek hızlı internet ve şarj için Starbucks’a oturuyorum, hem dinleniyorum hem işimi görüyorum.
Anıya gelecek olursak;
Lizbon‘da bir sabah kahvaltı için Starbucks’a gitmiştim, bir elemana denk geldim, benim kalkmama yakın gelmişti. Köşeye kuruldu, dizüstü bilgisayarını açtı ve yerleşti (hiçbir şey almadı). Neyse ben çıktım, aradan saatler geçti, gezdim tozdum, akşam ilk paragrafta yazdığım amaçla aynı Starbucks’a geldim. Sabah gördüğüm bu eleman aynı masada, aynı koltukta, sadece pozisyonunu değiştirmiş bir şekilde oturmaya devam ediyordu.
Eğer benim gibi tekrar dönüp aynı Starbucks’a gelip, aynı yeri kapmadıysa (gündüz yoğun bir yer) muhtemelen gün boyu oturmuştu. 😂
İşte bu rahatlık sebebiyle Starbucks.

Bahsettiğim, Lizbon’daki Starbucks. Fotoğraf: Vitor Oliveira
Bu arada her yerde 2-3 Euro değil, Zürih‘te donut ile kahveye 45 TL vermiştim. 😒
Dipnot: Avrupa’da turistlerin (genellikle kalabalık Çinli gruplar ve çoluk çocuklu Arap aileler) istila etmediği yerlerde McDonald’s gibi restoranları da bu amaçla kullanmak mümkün.
Ekleme: Hiçbir şey almayıp otursanız da kimse çık dışarı demez, yani 2-3 Euro eğer vicdanınızı rahatlatmak isterseniz diye, yoksa bedava da denebilir (tercihinize göre).
Starbucks nedense tercihlerim arasında hiçbir zaman ilk sıralarda yer almamıştır. Toplasam en fazla 10 defa gitmişimdir.
Bahsettiğiniz yöntem self servis olan her yer için geçerli. Avm’leri de bu şekilde kullanan çok adam var.