Netflix yapımlarına ve çıktığı dönemde pohpohlanmalarına genellikle önyargıyla yaklaşıyorum. PR’ı seviyor zira. Gerçekten kötü olan yapımları da aynı oranda yaygara koparıyor internette. Dolayısıyla, gerçek ve tanıdığım bir “insandan” da duymuyorsam pek yanaşmıyorum Netflix özel içeriklerine. Bu belgesel dizi de onlardan biriydi.

Sherlock dizisini sevemedim yıllardır, defalarca başlayıp ilk sezondan öteye gidemedim bir türlü. Ama bu kedili dizinin (Kedilere Bulaşmayın: İnternette Katil Avı) ilk 10 dakikasını izlemem, devam etmeme yetti. Bayılıyorum böyle gerçek dedektiflik hikayelerine.
Netflix şöyle diyor dizi ile ilgili: “Sapkın bir suçlunun dehşet verici videolar paylaşmasının ardından insan avına çıkan bir grup amatör internet dedektifi, karanlık bir yeraltı dünyasının içine çekilir.”
Belgeseli izlememiş olan birine, dizinin kimin hikayesini anlattığını, neden anlattığını söylemeyi bile spoiler olarak gördüğüm, özellikle Vikipedi sinema sitelerinin açıklamaları doğrudan spoiler olduğu için kesinlikle yukarıdaki Netflix manşetinden fazlasını bilmeden başlamanızı öneririm. Fragmanını bile izlemeyin.

3 bölüm, her bölümü 1 saat ve her bölümde bambaşka bir boyut kazanıyor hikaye. Ucu açık bırakılan bazı konularda ileri okuma yapıldığında Reddit’te faydalı bilgiler bulunabiliyor. Yani 3 bölüm bittikten sonra neden bu böyleydi dediğiniz hemen hemen her şeyin açıklaması var. Reddit’le uğraşmak istemeyenler, bitirdikten sonra Ekşi’deki başlığına bir gözatsa ve oradaki spoiler’lı entry’leri okusa da yeter bir nebze.
İzleyin işte… 8/10 benim puanım. IMDb kullanıcıları da 8,1/10 demiş zaten, nadiren fikir birliği yaşıyoruz dünyayla bu konuda. :)
Bağlantılar:
http://www.imdb.com/title/tt11318602/
http://www.netflix.com/tr/title/81031373
http://www.reddit.com/search/?q=Dont%20fuck%20with%20cats
http://eksisozluk.com/dont-fuck-with-cats–6287119