Önce bindir sonra indir akımını rafa kaldırtacak zekaya sahiptir bu işletmeci. İki eylem karıştırılmamalıdır, çok farklı şeyler. Hikayesi de var ama okumak opsiyonel.
Şöyle ki; ofistekilerle müdavimi olduğumuz ismi lazım değil bir restoran geçtiğimiz Kasım ayı sonunda bir kampanya duyurdu. İçecek dahil menü fiyatını 11 liradan 10 liraya indirdi, “Kampanya: Aralık ayı boyunca menüler 10 lira, kaçırmayın!” afişleriyle restoranı bir güzel süsledi. (Bu arada, bugün, dışarıda, ortalama bir restoranda öğle yemeği 8-9 lira civarında, bu notu düşmeliyim.)
Zaten sürekli gittiğimiz yer olduğu için sevindik. Neyse efendim, ilk kampanyalı hesap önümüze konduğunda anladık ki abiler menüyü 10 liraya indirip içeceği çıkarmışlar, içeceğe de 1,5 lira demişler, “içecekli menü” olmuş mu sana 11,5 lira. Ona da peki dedik, “yapmışsınız bir çakallık ama farkındayız” diye de eklemeyi unutmadık (tabi uygun kelimelerle, hissettirerek). Uyanığız ya, “yemezler” deyip yedik yemeğimizi Aralık ayı boyunca yine.
Dahası da var. Gel zaman git zaman, Aralık bitti, biz Ocak ayı başında yine gittik aynı yere ama fiyatı eskisi gibi 11 lira olacak sanıyoruz. İçecekli menü fiyatı 14 liraydı. Son kez yedik, bir daha mecbur kalmadıkça gitmemek üzere kekimizi çayımızı içtikten sonra çıktık mekandan.
Aradan bir iki ay geçtikten sonra restoran konsept değiştirdi, sadece balık satmaya başladı, birkaç hafta sonra da tamamen kapandı. Demek ki neymiş? Müşteri o senin “1-2 lira canım, ne olacak, farketmezler bile” dediğin lüzumsuz bindirmeyi fark ediyormuş.